Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanununa dayanarak yapılandırılan ve teşkilatlanan Çocuk Yuvaları ve Yetiştirme
Yurtlarında 0 - 18 yaş grubunda olan korunmaya muhtaç çocuklarımız kalmaktadır.
Öğrenim görmeleri halinde bu çocuklarımız 25 yaşına kadar kurum hizmetinden
faydalanmaktadırlar.
Her çocuk anne ve babaya sahip olma ve yaşanabilir bir ev
ortamında yetişme hakkına sahiptir. Ancak çeşitli sebeplerle çocuk bu
haklarından mahrum olduğunda ve yakın akrabalar tarafından sahiplenilmemesi
durumunda bakımını ve en iyi şekilde yetiştirilmesinin koşullarını devletler
yerine getirir ve kanunlarla bu ilişkiler düzenlenir.
Kurum bakımına alınarak Çocuk Yuvalarına ve Yetiştirme
Yurtlarına yerleştirilen çocuklarımızda kuruluşlarda kaldıkları süre içerisinde
kuruluş bakım sisteminin etkisiyle farklı özellikler oluşabilir. Onlar için
toplu yaşam süreci başlamıştır.
Çocuk Yuvamızda çocuklarımızın günlük rutinleri şu
şekildedir:
Sabah 7.00 da kalkarlar. 7.30 da toplu olarak kahvaltılarını
yaparlar. Nöbetçi öğretmen refakatinde servisle okullarına giderler. Anaokuluna
giden çocuklarımız 8.30-16.00 arası okullarındadırlar. Öğlen yemeği ve ikindi
kahvaltısını anaokulunda yaparlar. Diğer çocuklarımız öğlen yemekleri için
12.00-13.00 arası kuruluşa getirilirler. Okuldan 15.00 da gelirler. 15.30-
17.00 arası etüt saatleri bulunmaktadır. Akşam yemeklerini 17.30 da yerler,
19.00 da ara öğünleri vardır ve 20.30 da yatağa girerler.
Yetiştirme Yurdumuzda kalmakta olan gençlerimizin günlük
rutinleri şu şekildedir:
Sabah 7.00 da kalkarlar. 7.30 da toplu olarak kahvaltılarını
yaparlar. Ardından okullarına giderler. Kuruluşta öğle yemeği 12.00-13.00
arasındadır. Okuldan 15.00-15.30 saatler arası gelirler. Akşam yemeklerini
17.30 da yerler. 18.30-20.00 arası etüt saatleri vardır. Etüt sonrasında ara
öğünleri vardır. Yatana kadar serbest zamanlarında televizyon, bilgisayar, masa
tenisi vs. gibi serbest aktiviteleri gerçekleştirebilirler. Saat 22.00 civarı
yatağa girerler. Kuruluşumuz diğer yurtlarda olduğu gibi açık kapı sistemiyle
çalışmaktadır. Bu yüzden çocuklar nöbetçi öğretmenin bilgisi dâhilinde kurum
dışı aktivitelerde rahatlıkla bulunabilirler.
Kurum bakımının bir özelliği olan toplu olarak yaşama, yemek
yeme, uyuma vs. gibi durumlardan dolayı çocuklarımız aile yaşantısına
yabancıdırlar. Buna bağlı olarak aile ortamında birebir ilgi ve destek ile
yetişen çocuklardan farklı olarak,
Kendilerini ifade etmede zorlanabilirler. Çünkü değişmeyen,
sabit bir ebeveyn ilişkileri yoktur ve toplu yaşamadan dolayı bir yetişkinle sürekli
yüz yüze iletişim içinde değillerdir. Özgüvenlerini arttırıcı çalışmalar okul
ve gönüllü aile desteğiyle yapılabilir
Özbakım becerileri ve toplumsal kurallar konusunda doğru
modellere ve sık yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar.
Kendilerine ve başkalarına ait eşyaları koruma, sahiplenme
ve paylaşma davranışları konusunda yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar.
Ders başarıları düşük olabilir. Çünkü her çocuğun algılama,
dikkat ve ders motivasyonu farklıdır. Bu alanlarda çocuğun özel
gereksinimlerini fark etmek kurum bakımı altında yetersiz kalabilir.
Olumlu davranışları yeterince fark edilemediği ve takdir
edilmediği durumlarda her çocuk gibi olumsuz davranışlarla kendilerini fark
ettirmeye çalışabilirler.
Aynı ilgi isteğinden dolayı yaşadıkları olayları abartılı
bir biçimde anlatabilirler.
Daha önceden yaşamış oldukları aileden ayrılmış olma
travmasından ötürü yeni kuracakları ilişkilerde endişeli olabilirler ve ayrılık
korkusuyla aşırı kendini sevdirme tutumları içinde olabilirler. Yeni ilişki
başlatma ve ilişkiyi sonlandırma konusunda yönlendirilmeye ihtiyaç duyarlar.
Okulda ve diğer sosyal ortamlarda yurt veya yuva çocuğu diye
etiketlendikleri durumlar olabilir. Bu etiketlenme çocukta özgüven
problemlerine ve normal olmadığına dair olumsuz duygular geliştirmesine neden
olabilir. Kimi zaman toplumda kurum bakımı altındaki çocuklarımıza karşı oluşan
acıma hissi onların yararına değil zararına işlemektedir. Çünkü acıma ve şefkat
hisleriyle gösterilen aşırı ilgi ve destekleme çocuklarımızın kendi başlarına
sorun çözme becerilerini kazanamadıkları ve yetişkinlerle ilişkilerinde hep bir
beklenti içine girdikleri olumsuz durumların oluşmasına neden olabilir. Bu
nedenle arzu edilen davranış şekli çocuklarımıza kendi ailelerimizdeki aynı yaş
ve cinsiyetlerdeki diğer çocuklara gösterilen tutumla eşdeğer şekilde
davranılmasıdır. Ancak bu şekilde çocuklarımızın normal davranış kalıplarını
öğrenmeleri mümkün olabilir.
Kurum bakımı, korunmaya muhtaç çocuklarımızın psikolojik ve
sosyal yönden sağlıklı bir gelişim gösterebilmeleri adına çok arzu edilmeyen
bir bakım şeklidir. Bu nedenle Genel Müdürlüğümüz çocuklarımızın doğru
modellerle aile yapısını tanımayabileceği, toplumsal kuralları öğrenebileceği,
ilgi ve güven ilişkisini daha yoğun yaşayabilecekleri gönüllü aile hizmetlerini
ve koruyucu aile hizmetlerini desteklemekte ve yaygınlaştırmaya
çalıştırmaktadır. İlimizde böyle bir uygulamanın sizlerin özveri ve katkıları
ile başlamış olması bizler ve çocuklarımız adına çok önemlidir.
1. Birlikte Etkin Zaman Geçirme
1.1. Çocuk ve gençlerimiz kuruluş ortamına gelerek ziyaret
edilebilir. Ancak farklı ortamlarda bulunmaları sosyalleşmeleri ve toplumsal
kural ve davranışları tanımaları adına önemlidir. Çocuklar velilerinin evinde
yatılı olarak kalmamaları, izinsiz olarak velilerin evlerine ziyarette
bulunmamaları konusunda bilgilendirilecektir. Çocukların ev ziyaretlerinde
bulunmaları sizlerin isteğiniz dahilinde olmalıdır.
1.2. Çocuk ve gençlerimizle ayda iki defa etkin zaman
geçirmenin yeterli olacağı düşünülmektedir. Bu iki buluşmanın birinde çocuğun
okul durumu ile ilgili bilgi alabilmek, diğerinde de çocuğun kuruluşu ile
iletişime geçmek faydalı olabilir. Bu şekilde çocuk, veli, kuruluş ve okul
işbirliği daha etkin devam edebilecektir.
1.3. Çocuklarımızla gerçekleştireceğiniz faaliyetlerde
önemli olan etkin zaman geçirmektir. Yani yapacağınız faaliyetlerin çocuğun
psikososyal gelişimini destekler nitelikte olması önemlidir. Bir buluşmada
yaklaşık 3-4 saat birlikte zaman geçirilebilir.
Çocuklarla yapacağınız faaliyet seçimlerinde seçenek sunmak
ve çocuğun tercih yapmasını desteklemek, kendisinin öneriler sunmasını teşvik
etmek önemlidir.
Her faaliyeti çocuğun psikososyal gelişimine katkıda
bulunacak bir fırsata dönüştürmek mümkündür. Örneğin çocukla bir pastane veya
restorana gidilmesi durumunda masada sakince oturarak yemeğini beklemesi,
menüden kendi seçimini yapabilmesi, garsona siparişini söyleyebilmesi gibi
davranışları desteklenebilir. Sinema ve ya başka kültürel etkinliklerde
sırasını beklemesi, başkalarına karşı saygılı davranmasının desteklenmesi,
etkinlik sonrasında izlediği veya yaşadığı faaliyetle ilgili çocukla sohbet
edilmesi önemlidir.
Çocuklarımızın sorun çözme becerilerinin geliştirilebilmesi
için dile getirdikleri sorunların çözümünde onların katkılarının ne olabileceği
konusunda konuşulmalıdır. Çocuklarımız ancak sorunlarının çözümünde pay sahibi
olur ve kendi sorumluluklarını gerçekleştirirlerse, gelecekte kendi başlarına
yetebilen bireyler olabilirler. Örneğin çocuk derslerdeki başarısızlığından
dolayı öğretmenini, kuruluşu veya başka kişileri suçlama eğilimindeyse, çocuğun
bu sorunu çözmede yapabileceklerinin neler olduğu konuşularak kendi
sorumluluğunu fark etmesi sağlanabilir.
Çocuğun gelişiminde önemli olan sosyal becerilerin birlikte
zaman geçirirken desteklenmesi çok önemlidir. Bu becerilerden bazıları
şunlardır; birini kutlama, tebrik etme, sıra bekleme, teşekkür etme, hatalar
için özür dileme, yaptıklarına sahip çıkma ve “ben yaptım diyebilme”,
başkalarının haklarına saygılı olma, yardım isteme, beğenisini ifade etme,
uyumlu ve paylaşımcı davranma, olumlu duygularını ifade etme, öfkeyi ve olumsuz
duygularını açıklama, arkadaşlarını bir etkinliğe çağırma, hayır diyebilme,
diğerlerini dinleme, konuşmayı başlatma, isteklerini erteleyebilme, konuşmayı
bitirebilme, pazarlık yaparak uzlaşma.
Yetiştirme yurdumuzdaki gençlerimiz ergenlik dönemine adım
atmış durumdadırlar. Çocukluk ile erişkinlik arasında yer alan ergenlik çağı,
yetişkinliğe geçiş öncesinde çocuğun çocuksu davranışları terk etmeye çalıştığı
ama henüz yetişkin olgunluğuna ulaşmadığı, doğru modellere çokça ihtiyaç
duyduğu fırtınalı bir dönemdir. Kurum bakımında bulunan gençlerle yapılan
çalışmalarda, bu ergenlerde kendini doğru ifade etme davranışının yeterince
gelişmediği gözlemlenmiştir. Beraber geçirilen güzel bir günün ardından günün
nasıl geçtiği hakkında sohbet etmek, duygularını sormak, fikirlerini dile
getirmelerini sağlamak ergenlerin sosyal ve duygusal yönden gelişmeleri için
önemlidir.
Ergenliğin bir başkaldırı ve isyan çağı olduğu
unutulmamalıdır. Bu nedenle onları ilgilendiren kurallar koyarken onların
fikirlerini almak, gururlarını okşayıcı ifadelerle kendilerinin istedikleri
şeyi yapabilme kapasitelerinin olduğunu vurgulamak, özgüvenlerini desteklemek
önemlidir.
Evde bulunduğumuz durumlarda çocuklarla pasta, börek gibi
hoşlarına gidecek yemekler yapılabilir. Yemek hazırlanmasına, masanın
kurulmasına, toplanmasına yardımcı olmaları teşvik edilebilir. Çocuklara
yaşlarına ve cinsiyetlerine göre uygun sorumluluklar vermek, bunları
gerçekleştirdiklerinde onları bu davranışlarından ötürü takdir etmek çok
önemlidir.
Her buluşmadan sonra çocukların o günle ilgili düşünce ve
duygularını konuşmak, kendi düşünce ve duygularınızı çocuğa aktarmak ve sonraki
buluşmanın ne zaman olacağı ve birlikte yapabilecekleriniz konusunda çocukla
fikir alışverişinde bulunmak önemlidir.
Yuvalarımızdaki çocuklarımızın okul ve kuruluşları ile
işbirliğini arttırmak için sizin beraber geçirdiğiniz günle ilgili düşünce ve
katkılarınız, önemli gördüğünüz noktalar birlikte tutacağınız bir defter
yardımıyla okul ve kuruluşa aktarılabilir. Aynı defter yardımıyla çocuğun
bakımıyla ilgilenen kuruluş personeli ve okuldaki öğretmeni de size öneri ve
katkılarını yazabilir.
2. Çocuğun Okul Başarısının Takibi Ve Desteklenmesi
2.1. Çocukların okul başarısının desteklenmesi adına okul,
kuruluş ve veli işbirliği önemlidir. Bazı çocuklarımızın ders çalışma konusunda
ilgilerinin arttırılması açısından velilerin ayda bir kez okullarını ziyaret
etmeleri destekleyici olabilir. Evde bazı ödevlerinin birlikte yapılması,
sınavlarının nasıl gittiği, okulda yaşadıkları önemli olayların paylaşılmasının
teşviki ve küçük başarılarının takdir edilmesi önemlidir. Çocuğun iyi yaptığı
şeylerin, güçlü yanlarının vurgulanması ve daha iyi yapabilecekleri konusunda
yol gösterilmesi etkili olacaktır. Ancak kıyas ve eleştiriden kaçınmak gerekir.
2.2. Çocuklara kaynak kitap alınması, kurslarla
desteklenmesi, dershaneye gönderilmesi vs. gibi konularda kuruluş ve okul ile
işbirliği içerisinde olmak gereklidir. Aynı desteklenmelere ihtiyaç duyabilecek
diğer çocuklara da benzer imkanların sağlanma yolları düşünülebilir. Bu şekilde
çocuklarımızın fırsat eşitliği arttırılabilir ve aralarında yaşanacak
kıskançlık duyguları azaltılabilir.
2.3. Çocukların her türlü okul ihtiyacı kuruluşlarda
karşılanmaktadır. Eksik görülen durumlarda kuruluşlarımızla işbirliği yapılarak
hareket edilebilir.
3. Kurallar Koyma Ve Davranış Kazandırma
3.1. Çocukla kurulacak ilişkinin veli ve çocuk adına güvenli
ilerlemesi için her çocuğun ihtiyacı olan bazı kurallar bu ilişkide de
olmalıdır. Bu kuralların açık ve samimi bir şekilde çocukla konuşulması
gerekir. Çocukla ne sıklıkta görüşebileceğiniz, neler yapabileceğiniz, ev
yaşantınızda size ait özel kurallar varsa bunların vurgulanması önemlidir.
3.2. Çocuklara yaş dönemlerine uygun olarak kuruluşlarca
harçlıkları verilmekte ve ihtiyaçları karşılanmaktadır. Çocukların eksik
ihtiyaçlarını dile getirmeleri halinde mutlaka kuruluşla bu konu konuşularak
çözüm bulunmalıdır. Bu şekilde çocuklara isteklerini erteleyebilme ve
harcamalarını düzenleme alışkanlığı kazandırılabilir. Çocuklara doğum günü,
bayram, vs. gibi durumlar haricinde hediye alınmaması, alınan hediyelerin
çocuğun gelişimini destekleyici eğitsel oyuncak ve kitaplar arasından seçilmesi
önemlidir. Çocukların doğum günleri kuruluşta diğer çocuklarla beraber kutlanabilir.
Kendi özel aile toplantılarınıza (çocukların doğum günleri, piknikler gibi)
çocukların katılımı arzunuz dahilinde olabilir.
3.3. Kendi çocuklarınızı gönüllü velisi olduğunuz çocuğun ne
şartlarda ailede olacağı konusunda bilgilendirebilir, onun duygularını
dinleyebilir, kıskançlık durumlarında çocuğunuza bu sürecin ona olan sevgi ve
ilginizi değiştirmeyeceğini anlatabilirsiniz. Çocuklar arasında kıyas yapıcı
konuşmalar yapmamak, diğer çocuğa karşı acıma hissi uyandırmamak, paylaşımcı
olmalarını teşvik etmek, kardeşlik değil arkadaşlık ilişkisi sağlamaya çalışmak
önemlidir.
4. Çocuğun Geçmiş Yaşantılarının Konuşulması
4.1. Çocuğun önceki yaşantısı ile ilgili merak ettiklerinizi
kuruluşlardaki sosyal çalışmacı arkadaşlarımızdan ve idari yetkiliden gizlilik
ilkesinin sınırlarını koruyacak şekilde öğrenebilirsiniz. Bu bilgiler ancak
çocukla iletişiminize katkıda bulunacak nitelikteyse verilebilecektir. Çocuğun geçmiş yaşantıları ile
ilgili konuşma isteği olursa gayet sakin ve normal şekilde dinlenmeli, yorum
yapılmamalı ve olumlu yaşantılarını ön plana çıkarması desteklenmelidir.
5. Veli-Çocuk İlişkisinin Sonlandırılması Gereken Durumlar
5.1. Gönüllü veli ile çocuğun ilişkisi arzu edilen hallerde
beklenenden daha uzun süreli olabilir. Ancak bu deneyimin herkes için aynı
kolaylıkta olamayacağı unutulmamalıdır ve bu sürecin devamını isteyip istememe
hakkı her zaman sizlere aittir. Bizim bu birliktelik için önerimiz acil
durumlar olmadığı takdirde ikinci ders yılının sonuna dek ilişkinizi devam ettirmenizdir.
Bu sınırlamanın nedeni bu süreçten vazgeçmek isteyen velilerimize ilişkiyi
sonlandırma için zaman tanıma ve devam etmek isteyen velilerimizle gelecek
paylaşımları için gereken planlamaları yapmaktır.
5.2. Veli ve çocuk ilişkisinin sonlandırılmasına karar
verildiğinde çocuğun buna hazırlanması gerekmektedir. Ayrılık sizin isteğinizle
ya da isteğiniz dışında gerçekleşse dahi çocuğun bu sürece hazırlanmasına katkı
vermeniz beklenmektedir.
İlişki uygun şekilde sonlandırılmadığında çocuklar ayrılığın
sorumlusu olarak kendilerini suçlayabilmekte, öz güvenleri zedelenmekte,
kendileri hakkında aslında gerçekle ilişkisi olmayan olumsuz fikirler
edinebilmektedir. Vedalaşmadan ayrılmak ilişkide yaşanan güzelliklerin,
paylaşılan sıcak duyguların ve deneyimlerin yok olup gitmesine neden olacak ve
tarafları yarım bırakacaktır.
5.3. İlişkiyi sonlandırma sürecine çocuğu hazırlamak için
birkaç hafta öncesinden çocukla bu durum konuşulmaya başlanmalıdır. Bu durum
açıklanırken çocukla ilişkinizin başlangıç gününe geri dönmeniz, birlikte güzel
olayları hatırlayıp paylaşmanız, varsa fotoğraflara bakarak hikayelerini dile
getirmeniz, bu süreç içinde de ayrılığın nedenlerini suçlu göstermeksizin
açıklayarak çocuğunda kendi duygularını dile getirmesine fırsat vermeniz oldukça
önemlidir. Ondan bir fotoğrafını ya da istediği bir eşyasını hatıra olarak
bırakmasını istemeniz, eğer ayrılık sağlık sorunu, eş - iş kaybı, ikametgah
değişikliği gibi tercihiniz ve isteğiniz dışında ise çocuğa ne zaman ve ne
şekilde görüşebileceğinizi açıklamanız, telefon numarası yada adresinizi
yazarak çocuğa vermeniz, tutabileceğiniz sözler çerçevesinde konuşmanız
sağlıklı bir ayrılık için gereklidir.
5.4. Bu aşamada kuruluşumuz ile işbirliği içinde hareket
etmeniz çocuğun gelecek planlamasının yapılması açısından gereklidir. Ayrılık
sonucunda dahi çocuğun kendisini, istenilen, sevilen ve önemli biri olarak
hissetmesi en büyük kazanç olacaktır.
Çocuk ve gençlerimiz gönüllü veli olma süreciniz ve
sonrasında öncelikli olarak kuruluşların düzenlerine uymak ve takip etmek
durumundadırlar. Bu sebeple onlarla olan birlikteliklerinizde kuruluş
düzenlerine uyumlarının devamını desteklemeniz, her türlü öneri, paylaşım ve
sorunlarınızda kuruluşları ile işbirliği içerisinde olmanız önemlidir.
Danışmanlık almak istediğiniz her durumda bizlerle irtibata geçmeniz
çocuklarımızın sağlıklı ortamlarda yetişmesi amacımızı güçlendirecek ve sizin
yaşayacağınız olası sıkıntı ve endişeleri azaltacaktır. Hepinize güzel
paylaşımlarla dolu ve yaşantınızı zenginleştirecek bir gönüllü velilik süreci
diliyoruz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder